İsyanın Adı

Erken; henüz geceliğini çıkarmamışken İstanbul, aşk tüm sinsiliği, sahteliği, nefreti ve belirsizliğiyle sokulurken yanımıza kadar, tek yapabildiğimiz beklemekti. Geçer dediğimiz her otobüs için yanlış durakta, yanlış hattı beklediğimizi fark etmemiz pek tabii ki zaman almıştı. Fark ettikten sonra da bir şeyin değişmemiş olması, bu şehrin kurmuş olduğu tezgâha ne kadar aşina olduğumuzu hatırlatır bana şu… Read More

Unutulanlar Kanserimiz Olacak

Zihnimi zorluyordum. Unuttuklarımı canlandırabilmek için çocukluğumda, derse yetişmek için koştuğum rutubet kokulu koridorlara geri döndüm. Ders zili çalmıştı ve koridorda yalnızca ben kalmıştım. Hangi sınıfa ait olduğumu bilmiyordum. Her yerde olduğu gibi, çocukluğumda da sınıflara ayrılmıştık. Sınıfımı bulmam yetmedi, hala unuttuğum şeyler vardı. Okulun bittiğini hatırladım sonra birden. Okul bitmiş ve bir sonraki okula sıra… Read More

Vesvese

Albert Camus, bir kitabında “Bazen günün sonunda bir insanın başardığı en büyük şey intihar etmemiş olmasıdır” diyor. Bu afili cümleyi sadece okuyup geçiyorsanız, üzülürüm sizin için. Çünkü bu tip bir cümlenin arka planında, bu cümleyi kurduracak kadar güçlü sebepler olduğunu gözden kaçırıyorsunuzdur. Bir insan intihar etmemeyi başarı saymak için neler yaşamış olmalıdır sizce? Hiçbir şey… Read More

Safsata

Bugün bir şeyler yazmak istedim. En azından bir süredir üzerinde düşündüklerimi kendime itiraf edercesine ancak bir kısmını da senden saklayarak yazmayı istedim. İnsan bir şeyleri kendine itiraf ederken de bazı şeyleri saklama ihtiyacı duyabiliyor. Bunu sen de biliyorsun ya pek tabii. En son ne zaman derin bir uyku çektiğimi hatırlamıyorum. Hiç uyumuyor değilim ancak uyuduklarım… Read More

Bir gecenin gelişi gibi, bariz, ağır ve ürpertici

Bir gecenin gelişi gibi, bariz, ağır ve ürpertici. Karanlık çöktüğünde aynı köşede oturuyor içim. Bedenim yürüyor, kitap okuyor, müzik dinliyor. Bedenim ıslanıyor. Televizyon izliyor, bazen de ağrıyor. Ve bedenim uyuyor. Karanlık çöktüğünde bunlar olurken içim oturuyor. Aynı, rutubetin boyalarını kaldırdığı duvarın dibinde, sokak lambasının yüzünün bir kısmına vurduğu haliyle oturuyor. Dünden farklı olarak, başını bacaklarının… Read More